Beyazıt’ta yer alan Sahaflar Çarşısı her geçen gün
kimliğini kaybeden yerlerden biri, öyle ki bir iki kitapçı dışında çarşıda sahaf
kalmadı.
İstanbul’un
Fatih ilçesinin sınırları içerisinde yer alan Beyazıt semtinde bulunan tarihi
Sahaflar Çarşısı eski günlerini arıyor. Sahafların birer ikişer kapanması, yerine
LYS, ALES, KPSS gibi test kitapları satan, tamamen ‘ticari’ mantık taşıyan dükkânların
açılması yüzünden çarşı, tarihsel kimliğini büyük ölçekte yitirdi. Çarşıdaki
kitapçılar röportaj vermek dâhil istemiyorlar. Adını bilmediğim bir kitapçıya, ‘geçmişten
bugüne sahaflar çarşında ne değişti?’ diye sordum verdiği yanıt çarşının
geldiği noktayı anlatır gibiydi: ‘Uzun konu. Artık sakız tadı verdi… Zaten biz
daha çok test kitapları satıyoruz, bu tarz konularla ilgilenmiyorum’. Yanıtı alır
almaz, kitapçıdan çıktım. İstanbul’un gelenekselleşmiş mekânlarından biri artık
kültürel değerini kaybediyor. Ne yazık ki kitapçılar kitapları sevdikleri için değil,
tamamen para kazanmak için oradalar. Ben de çarşının en eski ve hali hazırda
aktif olan sahafı İbrahim Manav’la konuştum. Bunun yanında ömrünü Sahaflar
Çarşısı’nda geçirmiş, şair, Hüseyin Avni Dede’yle de kısa bir sohbet
gerçekleştirdim.
‘Sahaf
ne demek?’: ‘‘Sahaf, artık basımı yapılmayan,
ikinci el dergi kitapların alınıp satıldığı ya da başka kitaplarla değiştirildiği
mekânlara verilen bir isim’’.