22 Nisan 2014 Salı

Gelişim yerel esnafa yansımıyor


İstanbul’un en büyük ilçelerinden biri olan Kartal’da son yıllarda birbirinden farklı konsepte projeler yapılıyor, semt yeni bir kimliğe bürünüyor ancak bu gelişim, yerel esnafa yansımıyor

  
 Kartal 500 bine aşkın nüfusuyla mega kent İstanbul’un Anadolu yakasındaki en büyük ilçelerinden biri. Özellikle son yıllarda yapılan yatırımlar, konut projeleriyle birlikte yoğunluğu her geçen gün artıyor. Ancak projelerin birçoğu eski adıyla E5 yeni adıyla D100 karayoluna yapılıyor. Bu durum, yerel Kartal esnafını etkiliyor. Çünkü ilçede ticaret anlamında herhangi bir hareketlilik yaşanmıyor. 

‘‘Marka caddeler şart’’ 
  
  Kartal çarşındaki ve semtin çeşitli noktalarında yer alan esnaflarla konuştuk. Bölgede ticaretle uğraşan pek çok işletme sahibi, Kartal’da çekim merkezleri oluşturulması gerektiğini söylüyor. İlçe içindeki belirlenen noktalara daha çok yatırım yapılması gerektiğini belirten vatandaşlar, ‘‘konut anlamında son 10 yılda sayısız yatırım yapıldı. Ancak bu yatırımlar bize yansımıyor. İlçedeki ticaret hacmi yıllardır değişmiyor, görünüşte gelişen bir ilçe var ama bu durumun bizlere getirisi yok’’ diyor.   

‘‘Pendik bize fark attı’’


     Konuştuğumuz esnaflardan semtle ilgili benzer şikayetler aldık
 Kartal’da konuştuğumuz esnaflar hemen hemen birbirine benzer sorunlardan bahsediyor. Özellikle Pendik örneği çok veriliyor. Kartal ile Pendik birbirine yakın iki farklı ilçe. Ancak bu iki ilçedeki yerel gelişim sürecinin oldukça farklı olduğunu söylüyor kasap dükkânı sahibi Ahmet Yıldız: ‘‘Kartal’ın çarşısı Ankara Caddesiyle sıkışmışken, Pendik’te yeni yeni çekim alanları oluşturuluyor. Önümüzdeki günlerde Ankara-İstanbul Yüksek Hızlı Tren (YHT) projesi kapsamında Pendik merkez garlardan biri olacak. İlçedeki ticaret iyice artacak. Kartal’da ise değişen pek bir şey yok. Yeni yatırımlar yapılıyor ama bu yatırımların bize herhangi bir katkısı olmuyor. Kartal’ın çarşısı yeni baştan planlanmalı. Çok şükür bizim satışlarımız iyi ama pek çok esnaf arkadaşımızın durumu hiçte iç açıcı değil’’.


Burak ÇİÇEK