İstanbul’un Fatih ilçesinin sınırları oldukça geniş. Bu ilçede her kültürden, her yapıdan insana rastlamak mümkün. Ancak Çarşamba semti, İstanbul’un en muhafazakâr noktalarından biri
Yedi tepeli
kentin dördüncü tepesindeyiz. Bütünüyle Fatih’i anlatmak yerine, bu hafta ilçe
içinde özel bir semti anlatmak istiyoruz. Şair Yılmaz Odabaşı’nın dizelerinde ‘‘O
şehrin bütün sokakları dar yapılmıştı, biz yan yana yürümeyelim diye, insanlar
dar yapılmıştı ama biz yürürdük, yan yana yana yana’’ diye bahseder. Fatih Çarşamba
özellikle medyada zaman zaman yer alan, birçok insan için korkutucu olan bir yer.
Oysa Çarşamba esnafı oldukça sıcak. Belki bir ‘‘selamün aleyküm’’ ve sıcak bir tebessümle
yaklaştığınızda sizinle çok rahat sohbet ediyorlar. Sorunlarını anlatıyorlar.
Çarşamba’nın sosyolojik yapısını genellikle Karadeniz kökenli yurttaşlar
oluşturuyor. Bölgedeki esnafla uzun uzun konuşma şansı bulduk. Tabi
Fotoröportajı’da bunların belirli bir kısmına yer verebildik. Ancak bölgede
yaşayan esnafın en büyük sorunu geçmişe oranla satışların azalması. İnsanların
birçoğunda nakit para sıkıntısı olduğunu söylüyorlar. Fatih Camii’nin hemen
karşısında Malta çarşısı var. Burada semtin nabzını tutabiliyorsunuz.
Vatandaşlar genç nüfusun bölgelerinde giderek azaldığını, bu yüzden de ekonomik
yönden hareketin her geçen gün düştüğünü belirtiyorlar.
Burak
ÇİÇEK